Herkese Merhaba,
Evde 3. haftayı tamamlıyorken, bu da şurada dursun diye yazmak istedim! Sanırım doğum iznimden sonra evde en uzun kaldığım dönemdeyim :) Tek farkla Alya büyüdü... Ve h.içi çalışmam gerektiğini bildiği halde beni sabote etmek için her yolu deniyor. Biz zaten 1 yılı aşkındır anne-kız güncesinde olduğumuz için süreç ekstra farklı işlemiyor, sadece daha yorucuymuş evde çocukla çalışmak!
Korona'da gidişat korkutucu olsada, tedbiri elden bırakmadan sonuçları izlemeye çalışıyoruz bir evin içinde! Alya artık neden dışarıya çıkmıyoruz diye sormuyor... Evde olmamız gerektiğini kanıksadı. Dışarı çıkma aktivitemiz şimdilik balkona çıkmak şeklinde. Her gün aynı rutinde hayatımız. Sabah kalk kahvaltı yap, iş için masaya otur (bu bölüm de Alya defalarca arıza moduna geçmeyi huy edindi), öğle arası kavramı yok... Etkin çalışma hedeflenen. Acıkınca öğle yemeği denilen şeyi 2-3 sularında ye, genel ihtiyaç molaları için 5-10dk ara ver... Akşam mesai saati bitiminde mutfağa gir akşam yemeğini hazırla ye! Sonra Alya uyuyana kadar istediği her aktiviteyi yap... Hsonu ctesi günleri temizlik, pazar tüm gün Alya'nın istediği aktiviteler... Sonra h.içi için yemek planla.... ve Al baştan yeni bir hafta... ve yine aynı tadında! Anne olmak, evde olmak, küçük bir çocukla sınırlı alanda kalmak, iş kadını olmak... Her şey biz kadınların sırtında :(.
Tabi bu yoğunlukta kendini unutmuş bir ben! Şuan bunu yazmak benim için paha biçilemez bir şey... Kendime zaman gibi! içimi akıtmak, bu ev hapsi süreci bittiğinde neler yapılacağını düşlemek (derken düşlediğim bir şey de henüz yok, sadece kapatılması gereken bir hesap var çok uzadı onu halletmenin derdindeyim)... Korona bit lütfen!!!
Ayaklarımı uzatıp, elime bir kitap alıp, fonda hafif bir müzik... yapamadıklarım arasında, ve sanırım en özlediğim şey de! Tabi bu sırada Alya dk'da 100 kez anne demeden, üzerimde zıplamadan, kitabımı benden önce bitirmeye çalışmadan kendince odasında oyun oynuyor yani hayal ya, öyle hayal ettim :)
Her şeye rağmen sağlık olsun, bu günler de geçer! ve Yeter ki, sevdiklerim de sağlıklı olsun... Kavuşmak, kucaklaşmak onlar da olur....
Sevgiler,
Melek
Evde 3. haftayı tamamlıyorken, bu da şurada dursun diye yazmak istedim! Sanırım doğum iznimden sonra evde en uzun kaldığım dönemdeyim :) Tek farkla Alya büyüdü... Ve h.içi çalışmam gerektiğini bildiği halde beni sabote etmek için her yolu deniyor. Biz zaten 1 yılı aşkındır anne-kız güncesinde olduğumuz için süreç ekstra farklı işlemiyor, sadece daha yorucuymuş evde çocukla çalışmak!
Korona'da gidişat korkutucu olsada, tedbiri elden bırakmadan sonuçları izlemeye çalışıyoruz bir evin içinde! Alya artık neden dışarıya çıkmıyoruz diye sormuyor... Evde olmamız gerektiğini kanıksadı. Dışarı çıkma aktivitemiz şimdilik balkona çıkmak şeklinde. Her gün aynı rutinde hayatımız. Sabah kalk kahvaltı yap, iş için masaya otur (bu bölüm de Alya defalarca arıza moduna geçmeyi huy edindi), öğle arası kavramı yok... Etkin çalışma hedeflenen. Acıkınca öğle yemeği denilen şeyi 2-3 sularında ye, genel ihtiyaç molaları için 5-10dk ara ver... Akşam mesai saati bitiminde mutfağa gir akşam yemeğini hazırla ye! Sonra Alya uyuyana kadar istediği her aktiviteyi yap... Hsonu ctesi günleri temizlik, pazar tüm gün Alya'nın istediği aktiviteler... Sonra h.içi için yemek planla.... ve Al baştan yeni bir hafta... ve yine aynı tadında! Anne olmak, evde olmak, küçük bir çocukla sınırlı alanda kalmak, iş kadını olmak... Her şey biz kadınların sırtında :(.
Tabi bu yoğunlukta kendini unutmuş bir ben! Şuan bunu yazmak benim için paha biçilemez bir şey... Kendime zaman gibi! içimi akıtmak, bu ev hapsi süreci bittiğinde neler yapılacağını düşlemek (derken düşlediğim bir şey de henüz yok, sadece kapatılması gereken bir hesap var çok uzadı onu halletmenin derdindeyim)... Korona bit lütfen!!!
Ayaklarımı uzatıp, elime bir kitap alıp, fonda hafif bir müzik... yapamadıklarım arasında, ve sanırım en özlediğim şey de! Tabi bu sırada Alya dk'da 100 kez anne demeden, üzerimde zıplamadan, kitabımı benden önce bitirmeye çalışmadan kendince odasında oyun oynuyor yani hayal ya, öyle hayal ettim :)
Her şeye rağmen sağlık olsun, bu günler de geçer! ve Yeter ki, sevdiklerim de sağlıklı olsun... Kavuşmak, kucaklaşmak onlar da olur....
Sevgiler,
Melek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder