Merhaba,
Boyle bir konu hakkında değil konuşmak, yazmak bile aklımın ucundan geçmezken, başa gelince bazı haller bilinçlendirmek adına kaleme almaya karar verdim.
Yaklaşık 5.5 yıl önce, tesadüfen hatta şansa erken teşhis edilen meme kanseri vakası, en değerlilerimden birinin başına gelince, sürecin ne kadar sancılı ve üzerine dikkatle durulması gereken bir husus olduğunu yaşayarak tecrübeledim! Ancak, olayın üzerinden geçen bu süreçte göz ardı edilen en önemli hususun, kontrollerin aksatılmaması gerektiğine de "Metastaz" teşhisi konulunca birkez daha üzülerek vakıf oldum.
Adını tüketmek bile insanı hüzne sürükleyen bu hastalık için en dikkat gerektiren şey kuşkusuz rutine binen kontroller.. Yıl içerisinde bellirli periyotlarla yapılan kemik sayımı, sintigrafi, kan tahlileri, çoklu organ taramaları vb. tetkikler hayat boyu devam etmeli KESINTISIZ!!! Ki, bir doktor kazası olarak da telafuz edilecek bir hatayı şimdilerde yeniden yaşıyoruz.. Bilirim ki herşey Allah'tandır. Ancak, tedbirsiliğin çıktısı mıdır (?) bu, sorusunu sormadan da edemiyorum.
Insan bedeninin birkez yaptığı bu elim kaza, ki kontrolsüz hücre bölünmesi olarak da ifade edilen Kanserden maalesef kesin kez kurtuluş yok diye düşünüyorum! Bu sürecin başında hastanın en önemli ilacının Moral olduğu bir gerçek. Bunun yanında hastalığın seyrine ve fazına bağlı operasyonlar bu hastalıktan kurtuluş için yapılması gereken en önemli adımlar. Hatta destekleyici ve tedbir amaçlı hastalara önerilen Kemoterapi ve Radyoterapi seansları. Ancak, az önce de ifade ettiğim hayat boyu devam etmesi gereken tetkiklerin aksatılması bazı riskleri de doğuruyor. Biz, tam da böyle bir süreci yaşıyoruz.
Hastaya tedbir amaçlı uygulanan kemoterapi seanslarının vücuttaki etkileri yaklaşık 3 yıl sonra kalmıyor. Birde rutine binen tetkiklerde herşey düzgün gidiyorsa yani kuşku uyandıracak bir veri yoksa, Bu kişinin, bu hastalığı yaşamayan biriyle eşdeğer olarak değerlendirileceği anlamına geliyor. Bizim onkoloğumuzun da yorumu bu yöndeydi.
Ancak, vücudun zayıf kalacağı periyotlardan, ki gebelik süreci gibi, uzak durulması da gerekiyor kanaatimce. Çünkü gebelik süreci, doğumdan sonraki emzirme süreçlerinde de bu hastalığı yaşamış birine detaylı tetkikler maalesef yapılamıyor. Ya da kişinin iradesine bu tetkikleri yaptırıp/yaptırmamak bırkılıyor. Ki biz kadınlar, en güzel duygu olan anneliği, kendimizden bedenimizden maalesef bi haber yaşıyoruz. Tüm dünyamız dünyaya getirdiğimiz pembe yanaklı minikler oluyor ve onların sağlıklı bir hayatı olsun diye kendimizden feragat ediyoruz. Iste tam da böyle bir süreçte patlak veren bir durumdan aylar belki de yıl eden bir sürecin sonunda anlam verilemeyen sorunlar baş gösterdiğinde haberdar oluyoruz. Alarm durumuna geçiyoruz!
Meme kanseri, ilk olarak kemiklere metastaz yapıyor, ilerleyen vakalarda Akciğer ve Karaciğere yayınım yaptığını da son zamanlarda yaptığım araştırmalarda okudum. Kemiklere oluşan metastazın da evreleri var. Bunlardan biri de bel ve kalçada oluşan ağrılar. Ki kişi ilk etapta bunu bel fıtığına benzetip maalesef çareyi yanlış yerlerde arıyor.
Böyle bir süreci yaşamış kişinin, bu şekilde şikayetleri başlamışsa, tüm tetkiklerini ve kontrolünü yapan onkoloğuna danışması çok büyük bir önem taşıyor. Kişiyi en doğru değerlendirecek kişi onunla birlikte o süreci, hastanın geçmişini bilen kişi oluyor. Bu nedenle tedbiri elden bırakmayın!
Kemik metastazlarında, kemiklerdeki durumun da çok iyi değerlendirilmesi şart. Organlarda bir oluşum yoksa, yakınıma uygulanan tadavi süreci gibi bir dönem başlıyor. Tedbir ve organları korumak adına ilk olarak Kemoterapi uygulanıyor. Sonra kemiklerdeki yayılımın yoğunluğuna göre Radyoterapi seansları başlıyor. Birde kemiklerin güçlendirilmesi için Hormon tedavisi ek olarak veriliyor.
Şimdilerde düşündüğüm tek şey sadece sağlık! Ne kadar da önemli değil mi? Tek dileğim biriciğimin ikinci kez bu hastalığı yenmesi sadece...
Inşallah tedavisi sorunsuz ve başarılı geçer.. Bu günlerde ihtiyacımız olan tek şey inanmak, dua etmek ve doktorların, bu tedaviyi uygulayan uzmanların bu işi düzgün yapabilmesi sadece..
Sağlık dolu günlere..
Sevgiler
melek