Herkese Merhaba,
Güzel bir ağustos akşamı evimde çay keyfi yaparken, bu güzel tılsıma eşlik eden birşey daha olsun istedim ne mi tatil anılarım.. Nerde kalmıştık?
Klişeleşmiş şeyler yazacak değilim tabisi. Ben Italya tatilimi planlarkene, edindiğim Dan Brown'un Cehennem adlı kitabı ve Leonardo Da Vinci'nin hayatını konu eden Da Vinci's Demons dizisiyle zaten hayalimde Floransa sokaklarında tatlı bir gezintiye çıkmıştım.. Gidecek herkese de özellikle kitabı okumasını tavsiye ederim ;) Sadece Floransa değil Venedik içinde çok güzel bilgiler barındırıyor.Kitaptan toparladığım bilgiler dahilinde alıcı gözle tadına vararak gezdiğimi kabul etmem gerek ;).
Floransa, Roma'dan karayoluyla 3 saatlik bir mesafede. Bu mesafeyi hızlı trenle 1.5 saatte alabiliyorsunuz. Milano'dan ise hızlı trenle 2 saat 45dk'da.
Floransa'da ilk gözünüze çarpan dar taş sokaklar.. Rönesans'ın doğduğu bu kente daha adımınızı atar atmaz nerden başlamalı diye bir abandone oluyorsunuz. Ama üzülmeyin, gezip görülecek çoğu tarihi lokasyon yürüme mesafesinde ;).
Bizim ilk durağımız bir çok yerden de görülen belirgin kubbesiyle Duomo (Floransa'lı Meryem Ana Katedrali) oldu. Enfes bir mimari, Londra'daki St. Paul ve Vatikan'daki St. Pietro'dan sonra giriş ile sunak arasındaki mesafesi en uzun olan kilise. Yanında Giotto tarafından yapılan bir çan kulesi var. Kathedralin yapımı 140 yıl sürmüş Michelangelo tarafından yapılan Meyem Ana'nın acısını yansıtan Pieta isimli meşhur heykeli görmeyi de ihmal etmeyin. Kubbesine çıkış ücretli. Biz tercih etmedik. Tur rehberi, kubbesinden Floransa manzarasının çok güzel olduğunu belirtmişti ;). Birde yine bu alanda yer alan Battistero (Vaftizhane) var. Dante'nin de vaftiz edildiği bu yapı bizans stili mozaiklerden yapılmış. Dante, "Inferno" isimli eserini yazarken bu yapıdan etkilenmiş. Bu şehirde gittiğiniz bir çok yerde, daha önceden bu sokaktan geçtim galiba, bu kiliseyi görmüştüm gibi bir klişeyi yaşamanız da kuvvetle muhtemel, bu durma Floransa'da "Stendhal Sendromu" diyorlar. Zaten km başına düşen sanat eseri açısından dünyanın en zengin şehri olduğunu düşününce her metre karesini sindire sindire gezmekte fayda var diye düşünüyorum.
|
Duomo |
|
Vaftizhane |
Duomo'daki gezinizi tamamladıktan sonra Via dei
Calzaiuoli'den yürüyün. Davud Heykelinin bir kopyasınında bulunduğu
güzel bir meydana çıkacaksınız. Signoria Meydanı! Palazzo Vecchio (Eski
Saray) ve Uffizi bu meydanın sınırlarını oluşturuyor. Floransa'yı
Floransa yapan sanatçıları ve eserleri kuşkusuz. Ama unutmamak da gerek,
sanatçılara olan desteğiyle Lorenzo de Medici ve Dante'nin bu şehre çok
katkısı var. Sarayı Rönesans'ın babası sayılan Mediciyi biraz
araştırarak gezmenizi öneririm. Saray bir kaleyi andıran yapıda. 1470'de
Medicci ailesinin evi olarak kullanılmaya başlamış. Avlusu ise daha
sonra Michelangelo tarafından yapılmış. Sarayın önünde Michelangelo'nun
meşhur Davud Heykelinin bir kopyası var. Saray'da dikkat kesilmeniz
gereken bir bölüm var. "Beş Yüzler Salonu", büyük konseyin beş yüz
üyesinin savaş sahnelerini gösteren büyük freskler altında toplandığı
salon. Palazzo Vecchio giriş ücreti 10 euro.
|
David |
|
Palazzo Vecchio |
|
Beş Yüzler Salonu |
|
Dante |
Uffizi
ise tam bir sanat galerisi, U harfi şeklinde bir yapı. Labirent
edasıyla bir tura çıkın ve bu turda dikkat etmeniz gerekenler arasında Botticelli'nin "Venüs'ün Doğuşu" adlı
tablosu, "İlkbahar" freskleri, Da Vinci, Raphael, Michelangelo, Titian
gibi ünlülere ait tablolar var.Uffuzi, dünyanın en eski sanat galerisi
ünvanını da hakediyor. Ayrıca ikinci kattaki koridorda, tavana yakın
konumlandırılmış tablolara dikkat! evet Osmanlı Padişahlarına ait tablolar var ;). Turu tamamlarken gözünüze tanıdık birşey çarpabilir Medussa! Burda fotoğraf çekmek yasak. Görevliler, fotoğraf almaya çalıştığınızı farkettiğinde sert dille uyarıyor, hatta kameranızı alırız şeklinde ifadelere de kulak misafiri oldum :D. Uffizzi giriş ücreti 10 euro.
Uffizi'den
sonra bu meşhur meydan'da Gelateria'de dondurma tadın ;). Meydan'da yemek için birçok
mekan bulunuyor. Ancak Floransa'da turistten çok da hoşlanmadıkları
bir gerçek. Çok fazla turist çektiği için, kentin yerlileri yaka silker
hale gelmiş. Servis anlayışları oldukça kötü. Bu güzel şehirde kötü
muamele görebileceğinizi bilmenizde fayda var. Yemek yediğimiz mekanda
biz istemeden hesabı gözümüze soktular ;) kalkın işgal etmeyin der gibi.
O nedenle yemek için Signoria Meyda'nındaki mekanları tercih etmemenizi öneririm.
|
Mekan önerisi sebzeli çorba |
|
Dondurma Önerisi Olan Var mı? :) |
|
|
Uffizi'yi
geçip, Arno nehrinin üzerindeki Ponte Vecchio'ya (Eski köprü) ulaşın.
Floransa'nın en eski köprüsü olan bu yapı oldukça etkileyici, üzerinde
küçük dükkanlar var. Devamında Pitti Sarayı var. Sarayın arlasında
Bobolli bahçelerinde gezinti yapın.
|
Sokak Ressamları |
|
Ponte Vecchio |
Biz
Floransa'daki ilk akşamımızı Piazzale Michelangelo'da (Michelangelo
Tepesi) tamamladık. Burası müthiş. Eda ile bu tepeye yürüyerek çıktık.
Giderken daracık sokaklar ve yüksek taş binalar arasından geçerken
arkamızı da kontrol etmeyi ihmal etmedik :). Giderken Michelangelo'yu da
baya bi andık :) Ama itiraf etmeliyim ki bu tepe inanılmaz.
Michelangelo'nun bu tepeyi ölümsüzleştirdiği kadar var. Şehir bu tepeden
inanılmaz güzel görünüyor. Tarih gözününüzn önünde! Size düşense seyre dalmak... Birde meşhur Davud Heykelinin bir (Bronz) kopyası da bu
tepeyi süslüyor. Bu tepe'nin bende bir anısı daha var gerçi.
Büyülendiğim şehir manzarasını ölümsüzleştireyim derken, kameramı
objektifi üzerine düşürdüm :). Bir
makine alacağım var senden Floransa! :)
|
Michelangelo Tepesi |
|
David (Bronz Kopya) |
Bu şehirde, Galleria del Accademia
önünde olukça uzun kuyruklar oluşuyor. Michelangelo'nun ünlü Davud
heykelinin aslı bu galeride sergileniyor. Gitmeden önce biletinizi
internet üzerinden alırsanız, uzayan kuyruklarda zaman kaybetmezsiniz
;). Giriş ücreti 15 euro.
Görebileceğiniz diğer mekanlar ise, Bigallo
Müzesi, Piazza della Republica, Santa Maria Novella, San Lorenzo
Bazilikası, Santa Croce (Kutsal Haç Kilisesi). Kutsal Haç Kilisesinde
Galileo, Machiavelli ve Michelangelo'nun mezarları bulunuyor. Dante
içinde sembolik bir mezar mevcut.
Floransa'da yanı toscana bölgesinde yemek iç kırmız eti tercih edebilirsiniz, bu bölgede et yemekleri oldukça meşhur. Birde yemeğe eşlik edecek "Chianti" şarabı tabiki... Biz
Floransa'daki ikinci günün akşamında yemek için tavsiye edilen II Borno
Antico'yu tercih ettik. Ilk Risotto deneyimim oldu.
Alışveriş içinse, yine deri mahsulleri başı çekiyor. Toscana bölgesine ait deri işçiliği oldukça pahalı. Uzak doğudan ihraç edilen derilerden de çanta ve türevi görebiliyorsunuz. Fiyat performansıda haliyle daha makul. Ama pazarda gezinirken fırsat avcılarının avı olmayın ;). Hakiki Toscana derilerinden üretilen ürünleri, sadece pahalı ve gözde dükkanların vitrininde izlemekse bedava!! :)
Bu şehre tekrar gelinir mi diye sorarsanız. Benim alacaklarım olduğu için tekrar gelmeyi isterim.. Tadına varamadım!
Sevgiler..
melek