5 Temmuz 2019 Cuma

Kalbim Ege'de Kaldı...

Herkese Merhaba,

Bir gecede oturup belirlediğim rota'yı devreye almaya saatler kala, hadi sizle de paylaşayım dedim.
Kardeşlerim ve kızımla ilk tatilimiz olacak, inşallah güzel de olacak...

Çıkış noktası Angara, ilk durağımız Balıkesir Cunda... 3 gece konaklama, tarihi sokaklara dalma, geceleri denize nazır demlenme, gündüzleri de deniz bla bla..

Sonraki rota İzmir Alaçatı, gecesine hakkını vermece, oradan ver elini Şirince, 1 gece de orada tadımca...

Ve son durak Muğla Datça, 3 gece de sana doymaca...

Detaylı anlatımsa tatil soınrasına ;)

Sevgiler,

Melek

28 Haziran 2019 Cuma

Ablam'a....



Sensiz ilk doğumgünün... Sana olan özelmim her dilde... İyiki doğmuşsun, iyiki ablam olmuşsun, iyiki hayatıma dokunmuşsun ve iyiki yeryüzüne iki yansımanı Azra'mı ve Asya'mı bırakmışsın...

Hep ve daim özlemlerle, dilimde ve dualarımdasın...

Güzel Ablam...

Hasretle,

27 Haziran 2019 Perşembe

Tez Canlı Olmak Hiç İyi Bir Meziyet Değil... Tecrübeyle Sabit!

Evet,

Konu başlığından da anlaşıldığı üzre, bir çuval incir nasıl berbat edilir iki günde tecrübe ettim... Sözde güzel bir şey yapayım derken, yani tabiri yerindeyse kaş yaparken göz çıkardım... En olmayacak hata nedir diye sorsalar sevdiklerimi kırmak olurdu derdim kuşkusuz, ama maalesef tam olarak böyle bir şeyi becerdim :(

Ve düzeltme çabalarım da sonuçsuz kaldı, elimde patladı!

Berbat hissediyorum, yarın da ablamın doğum günü, onsuz ilk doğum günü... yani yine gömüldüm içime.... üstüne bir de bu plan yapma sorunsalı... Kafamı dağıtacağım derken, canım dediklerimi kırdım yok yere :(

Ah Melek... sanırım sen de hep bir hata eğilimi var, bir yerlerde hep mi hata olur? ya da hep mi sana denk gelir... bu sefer aklın başına gelsin, de bir daha da kontrol manyaklığı yapma olur mu?


13 Haziran 2019 Perşembe

Bayram'da Karadeniz Çıkarması...

İçinde bolca huzur barındıran bir yolculuk....

Yenilenmiş olmak, hücrelerime kadar üstelik :). Aile müthiş bir şey.. Koşulsuz sevmek, sevilmek, hissedilmek..

İyi ki dediklerim, iyi ki varsınız, bir kez daha ne mutlu bana ki dedirttiniz...

Yolculuğun Ankara-Samsun arasını Alişimle bol muhabbet, bol bol çay-kahve-sigara molası alarak yaklaşık 5,5 saatte tamamladım. Sonra Samsun Otogar'da Gardaşımı beklemece faslı, belki uyuruz umuduyla bir 3,5 saat beklemece. Yolculukta uyuyup dinlenen tek yolcu kuşkusuz minnoşum Alya'mdı. Dayısı geldi, biz kahvaltı için merkezde bir mekana geçtiğimizde tarafımca uyandırıldı :). Ve gözlerini açar açmaz ışıldadı... Gülücükler dağıtarak dayısına sarıldı, minnoş bile Karadeniz'in karşı konulmaz huzuru ve mutluluğuna uyandı... E ne de olsa Karadeniz genlerinde var ;).
Ctesi günü kahvaltı-hayvanat bahçesi-çocuk parkı ve deniz sefası ile 11:00'e kadar Samsun'da 11:00'den gece 00:30 civarına kadar da ikinci durağımız Ordu'da devam etti. Tabisi Bidenem ve Gönüldaşımın ev sahipliği eşliğinde... Ben biraz uyuyup kendime geleyim desemde Alyoş sağolsun fırsat vermedi :). Ve 00:30'dan 02:15'e kadar da son durak memleket paşasına yol almaca, yol üzeri Alişim'i bırakıp eve sevdiceklerime kavuşmaca... Tabi hoşgeldin hoşbulduk muhabbetini kısa kesip dişlerimi fırçalayıp soluğu yatakta aldığımı itiraf etmeliyim ve pazar gününü neredeyse yatakta geçirişim :)...

Ama ailemle bir sofranın etrafında toplanmak o nasıl bir keyif anlatılmaz yaşanır.. Diğer iki kuzum Azra'm ve Asya'mda evde hazır olunca değme keyfime...

Trabzon'a her ayak bastığımda saçıma da bir bakım yaptırırım ki Ali yine harikalar yarattı... Saçıma altın dokunuşlarını yaptı..

Sonra Bayram faslı... Bir kuble huzur yeri Maçka'da... Gece geç saatlere kadar tüm sevdiklerimle semaver keyfi... çocuklaşmaca oyun fasılları ve dahası...

Nedense her memlekete gittiğimde aynı karşı konulmaz hislere gebe kalıyom, dönmek istemiyorum...

Sevdiklerimle olunca başka kimse olmasın, sonsuza kadar o anda kalayım kafası oluyor.. Vazgeçemediğimiz mekanlarda laklaklarımız... Uzun sokakta volta atışlarımız, bir pide keyfi için Sürmene'ye gidişimiz :) Çay için Faroz'a uğramadan olmaz deyişimiz... aynı dili konuşup, aynı şeyleri yapmaktan hiç sıkılmadığımız o mini çoğunluk bana hep yetiyor, hep onlar olsun gerisi boş dedirtiyor. Çok çok ihtiyacım vardı, aylardır kafa dumanlıydı yorgundu lakin, oraya gittim reset attım geldim... Üstelik yanıma Annem ve Babamı da katarak... Daha ne isterim ki? 

Darısı Temmuz Planımıza...

Sevgiler,

Melek




13 Mayıs 2019 Pazartesi

3. 21'de Bitti... Eeee Neresindeyim?

Kendime,

Sana anlatacaklarım var, kendinle olan süreci tamamlayamadan 3 "21" tamamladın... Geride bıraktığın 21 günlük periyotlarda kafan hiç rahat değildi, hep bir şeyler oldu, hep canın sıkıldı vs.. Ramazan'dan sanırım, daha huzurlu ve iyi hissediyorsun artık... Tekrar başa sarıp 3 "21" daha zorlama, artık bırak su aksın yolunu bulsun... zaten bu süreç içerisinde ruhunda payına düşeni alacak... Sadece Alya'yı düşün... sadece Alya'yı... ona nasıl daha çok faydalı olabilirsine odaklan, kendine zaman ayır, yapmaktan keyif aldığın şeylerden serpiştir... yaz mesela, oku mesela, dinle mesela, çık hiç birşey düşünmeden yol nereye sen oraya sür mesela, derin derin nefesler al mesela, bugün sildiğin hesapta birkaç kez ikilem yaşadın evet, ama ne yaptın sildin! işte bu kadar kolay bazen silip atmak... Yeterince sabrettin mi bilmiyorum, zaman ne getirecek bilmiyorum ama Yaradan biliyor ben yoluma ona sığınarak devam ediyorum ve güç buluyorum... Kızım'a bu süreçte hissettirmemek için baya bir mücadele veriyorum inşallah bu süreç ona teğet bile geçmemiş olsun... Ama sanki gülüşü bile değişti kuzumun, hele dün akşam ki özlemi (?)... Yaşadıklarını hak etmeyen tek kişi o... Özür borcu olan ben değilim ama!

Melek


Kızımla 3. Anneler Günüm..

Iyikim Alya’m...

Anne olmak tabiri yerindeyse tam psikopatlık 😂😂... bu ruh hali enteresan.. Kişi anne olunca hormonların saldırısından mı, beynin mutluluk merkezinden mi bilemem ama kesinlikle bir baskalaşım yaşıyor.. ben minnoşumun içerdeyken ilk dönme ve tepiklerinden sonra kafayı zaten kırdım net 😂😂


Alya’m iyiki varsin kuzum! Annen 36 yıllık yaşama birçok şey sığdırdı kuşkusuz ama senle geçen yaklaşık 26 ay ve içerdeki 10 ayı da sayarsak totalde 36 ay eder (Allah’ım bu da mı tesadüf 😂😂 matematikle imtihanım.. -Gizli şifreler var hep hayatımda, düğümü çözersem rahatlayacam.-) başka bir Melek var. Seni kucağıma aldığımda annem destekçimdi, uzun süreli yanımda kalamadığı için sana iyi bakabilmek için kendimi baktırmaya yine anneme koştum.. 3 aylıkken sen, teyzen'in hastalığı yüzünden yine anneanne yanında soluğu aldık... sonra sen 6 aylıkken geri döndük ve 9. ayına kadar da yine senle yalnızdık.. Sonra Mari'li geçen bir 6 ay, sonra kreş ve senle yine hep yalnız ilgilenen annen!.. bazen çok yoruldum, bunaldım, yemek direniş hareketlerinden yıldım falan, ama senle geçen her günüme şükrettim, bugünlerde daha da çok şükrettiğimi bilmeni isterim, bana ilaç gibi geliyorsun.. Bana anneliği tattıran afacanım seni çok seviyorum... Son zamanlarda ramazanın etkilerinden mi bilmiyorum ama fazlasıyla sesimi yükseltiyorum sana, çok özür dilerim senden! Ama arkamı dönüp iki dk seni yalnız bırakamıyorum, hangi ara beceriyon onca işi (?) çok maharetli hatunsun valla.. Hele boyunun yetişmediğini sandığım pikaptan çalar halde plağı çekip çizmen bomba etkisi yaptı bilesin.. 😂 ilerde gösterecem, Frank Sinatra’nın -ki çok beğenirim yorumunu- özel seri plağını hallettin kuşum. Allah’tan takılma yapmıyor ama çizik olan bölüm geldiğinde "tık" sesi sabit ✌🏻

Yeterki sen iyi ol, mutlu ol, sağlıklı ol... bunlar anılar defterimizde fixlensin... ilerde senle bakıp yaddederiz kimbilir? 

My little ONE



Seni çok seviyorum kuşum...

Alya'nın Annesi


24 Nisan 2019 Çarşamba

Teknolojinin Olmadığı Bir Huzur...

Herkese Merhaba,

23 nisan tatilini fırsat bilip minik kuşumla ilk anne kız tatilimizi tecrübeledik.. Yolda minnoş biraz mızırdadı bir kısmını uykuyla geçirdi falan, ama yaklaşık 3 saatlik mesafede sorunsuz bir yolculuk yaptığımızı ifade edebilirim.. Gittiğimiz yerse Bolu Mudurnu'ya bağlı Bekdemirler Köyü'ndeki bir tesisti. Bungalov evlerin olduğu önünden deresi akan oldukça sessiz ve huzurlu bir lokasyon.. Son zamanlarda yaşadıklarımı düşününce benim için pahabiçilmez bir kaçış rotası oldu... Bir gece geçirdik gayet de güzel geçti, hatta Alyoş dönmek istemedi, gidişte Nallıhan üzeri gidip, dönüşte Abant üzeri döndük, minnoşuma Abant'ın karlı silüetini de gösterebilmiş oldum... Sizinde arada bir kendinizle başbaşa kalma ihitiyacınız olursa gidilecek rotalar arasına almanızı şiddetle tavsiye ederim. Tesisin mutfağı karadeniz ağırlıklı, pide balık çeşitleri veriyorlar. Ancak benim gibi yanınızda minik ve yeme sorunu olan misafirler olacaksa onun için yanınızda birşeyler götürmenizi ekleyeceğim.. Daha önceki tatillerimizden tecrübeli olduğum için, yanıma çorba, meyve ve kuruyemiş almayı ihmal etmedim :)...

Yolculuk Başlasın :)

Kaldığımız Ev









Serin Vadi Ahşap Evleri

Abant
Abant
Not: Tesiste gsm operatörleri çekmiyor, internet yok... iletişim için odalarda dahili telefon bile yok :) Herşey eski usül, yüzyüze iletişim... Acil görüşme yapmanız gerekirse, yola çıkıp 2-3km Bolu ya da İstanbul istikametinde yol alırsanız, hat geliyor ;)

Sevgiler,

Melek

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...