16 Ocak 2017 Pazartesi

34..

Yolu yarılamaya 1 yıl kala, en güzel hediyemi kucağıma almaya da 8 hafta kala.. işte öyle duygularla bir yaş günü daha :)

yazacak çok şey var ama, ben yine "pozitif ol pozitif kal" mottosuyla yola devam etmek istiyorum.. Önce sağlık, huzur, mutluluk olsun gerisi zaten olur ;)

Yeni yaş, yeni tecrübeleri de getirdi elbet, ki bu bölüm kızıma; yalnız aktivitelerimde bile (fiilen olsada) hep yanımda bir huzur, gülmeye dair bir sebep oldun bana. Eksilttiklerimin yerinde boşluk oluşmadı, bilakis, oraya dar gelen bir bücür oldun :) Seni çok seviyorum... Bu yaşımda başıma gelen en güzel şeysin...

Melek

16+1=17 

30 Aralık 2016 Cuma

2017'ye İstekler :)

Çok zor bir yıldı 2016, olaylar, savaşlar, terör, ekonomik dengesizlikler ve dahası... Sanırım herkes bir şekilde bitsede yeni umutlarla yeni bir yıla girsek moduna geldi. Bende bu durum tavan da ;) sizde durum ne acaba?

Her zamanki gibi, yeni yıldan en büyük dileğim yurtta ve dünyada öncelikle BARIŞ olsun istiyorum... Çünkü Barış olmadan, sağlık da huzur da mutluluk da başarı da kazanç da çok anlamsız..

2017'nin bana en güzel armağanı bir kız geliyor hayatıma :) yepyeni bir umut soluk olarak, dilerim tüm insanlık için de saf ve güzel duaların ve dileklerin yılı olsun..

Sevgiler sevgiler...

Melek

14 Aralık 2016 Çarşamba

Bonjour de Paris....

Herkese Merhaba,

Şimdi romantikler şehri mi desem, modanın başkenti mi desem, avrupanın incisi mi bilemedim... Birçok şair'e ve ressam'a ilham kaynağı olan bir yere gidelim.. Ekim 2015'te ziyaret edip, bir yıl sonrasında kaleme alması da ayrı bi komedi ama olsun :) Buyursunlar,

Ekim ayı sevdiceğimin doğum ayı olunca onun için tabisi birşeyler tasarruf etmek kaçınılmaz, doğduğu günde Paris'te Eiffel Kulesinin altında olmayı hayal etmek de baya bir etki yarattı hem bende hem de onda :)
Tabi herzamanki gibi hızlı bir blog taraması, yapılacak edilecekler listelemesi, paris şehir ve metro haritaları üzerinde çalışmaca derken, gün begün rotamız fixlendi. Seyahatimiz sevgilimin doğumgününde yani 24 Ekim 2015'te İstanbul aktarmalı olarak Esenboğa'dan başladı. O gün yağmurlu bir ankara sabahıyla güne başlayıp, durgun bir İstanbul'la yola devam ettik. İstanbul'da uşuş öncesi sigara molası için çıktığım balkonda -alnımda sanki Paris'e gider- yazıyormuşçasına bir teyze yanımda bitti. Yolculuk nereye diye de sormayı ihmal etmedi. Paris diyince, bende oraya gidiyorum diye direk muhabbete girdi. Zaten yıllardır ailesi ile orada yaşıyormuş. Torunları için aldığı pasta börek çörek yüzünden (böyle dediğime bakmayın, 2 kocaman ve dolu çanta) gişedeki memur sorun çıkartmış, uçağa alırken de özellikle kontrol edecem diye ihtar çekmiş, teyze de benden yardım talep etti. Tabi karışık ortamda bu da nesi, güven olur mu soruları kafamın etrafında tur atarken yanımıza Selçuk geldi. Kadın iki kişi olduğumuzu da görünce daha da bi sevindi iyi mi? Güven oluşturmak için ilkin çantaların içini gösterdi, sonra o çantalar azmışçasına bir de free shop'tan ailesi için sigara alma faslı geldi, bizden de birer paket almamızı istedi :) Neyse, şaşkınlıkla orayı da aşıp nihayet gate'e varabildik. 3,5 saatlik bir uçuşun ardından CDG havalimanına vardık. Teyze uçaktan iner inmez yine bir yığın valiziyle yanımıza geldi, eşi bu havalimanında çalışıyormuş, karşılamaya da damadı gelecekmiş. Bizi de gideceğimiz yere bırakabileceklerini söyledi. Biz eşiyle de ayak üstü tanışıp teşekkür edip elinden nihayet kurtulduk. İlkin havaalanındaki metroyla merkez gar'a (Gare du Nord) ordan da yine metro aktarmasıyla kalacağımız evin 50m mesafesindeki durağa geldik. Metro'dan caddeye ilk çıkınca tüm ihtişamıyla Moulin Rouge bizi karşıladı.

Büyüleyici... tabi kalacağımız lokasyonun bu kadar seçmece olduğunu öngörememekte komedi. Apartmanın girişinde pavyonumsu bir yer var. Sağlı sollu sex shoplar'da cabası. Bu şaşkınlıkla nihayet eve vardık, bi soluklanma üst baş değişim ve tabi kendimizi paris sokaklarına salıverdik :).

Louvre müzesine yakın bir metro durağında inip, akşam ışıklarında louvre müzesi avlusunda takılmaca, sonrası şanzelizeee.... rengarenk ve etkileyici tabisi, cadde boyu pasajlar göz taramasından geçirildi tabi, zafer takına varılıp geri dönüldü niye mi tabiki laduree için.








Lezzetli macaronları deneyimlendi. Sonra ünlü markaların olduğu caddeye sapılıp, oradan da eiffel'in ışık seli izlenerek eiffel toıwer'a varıldı. Sonrası sevgilinin gününü kutlamaca :)





İlk günü bu koşturmacalarla tamamlayıp asıl programa ertesi gün tam gaz devam edildi ;)

Devamı gelecek...

Sevgiler sevgiler

melek

6 Ekim 2016 Perşembe

Amerika Vizesi

Herkese Merhaba,

Sıcağı sıcağına Amerilka vizesini yazmak isterim. Evet yaklaşık 3 saat önce vizemin onaylandığı da doğrudur :). Niye mi kaleme alma ihtiyacı hissettim (?) nette yaptığım araştırmalarda herkesin farklı bir yorumu vardı da ondan. Öncelikle benim gibi turistik amaçla gitmeyi planlıyorsanız, yapmanız gereken adımlar aşağıdaki gibidir;

İnternet explorer ya da mozilla tarayıcılarından birini kullanarak https://ceac.state.gov/genniv/ sitesine giriniz. Açılan sayfada vize başvurusunu yapacağınız ülke/şehir'i seçin.
Alt satıra da güvenlik kodunu girin.



Start an application'ı tıklayarak DS160 (göçmen olmayanlar için) formunu doldurmaya başlayın.
Formu doldurup her sayfayı "save" ederek ilerleyin. Formu doldurma işini tamamladıktan sonra (confirmasyon onayını vermeden) formunuzu mutlaka gözden geçirin, hemen onaya göndermeyin. Uygulamayı save edip kapatırsanız, yukarıdaki site üzerinden Retrieve an application'ı tıkladığınızda formunuza tekrar erişim yapabilirsiniz. Formun eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurulduğundan emin olduktan sonra imzalayıp (elektronik imza) onaya gönderebilirsiniz. Application olarak atanan numara aynı zamanda vize formu onay numarasıdır.

Form doldurma işleminden sonraki adım ise vize ücretini ödemek ve mülakat için randevu alma aşamasıdır. Bunu telefonla ya da yine internet üzerinden yapabilirsiniz.

Telefon ile yapacaksanız Turkiye’den: +90 (850) 390-2884 A.B.D’den: +1 (703) 520-2490 aramanız gerekiyor.


İşlemlerinizi internet üzerinden yapacaksanız ;

https://ais.usvisa-info.com/ sitesine giriş yapın.

Nonimmigrant visa application'ı tıklayın açılan sayfa'da Turkey'i işaretleyip ilerleyin (https://ais.usvisa-info.com/tr-tr/niv) Sayfasnın sağ üst köşesindeki Oturum Aç'a tıklayıp yeni bir hesap oluşturun. Daha sonra aşağıdaki gibi ilk olarak Başvur'a tıklayın. Vize türünü (B1/B2) seçin, ücreti ödeyin.B1/B2 için vize ücreti 160 dolardır. Ücreti döviz kuru üzerinden ödemenizi öneririm. Size hem TL hem dolar cinsinden ödeme seçeneği sunuluyor ve TL cinsinden sabitlenenen kur, dolar kurunun üzerinde bir tutar. Ben ödeme yaptığımda TL cinsinden tutar 512 TL idi. Dolar cinsinden 480TL'ye geliyordu. Daha sonra randevu saatini, pasaportunuzun gönderilmesini istediğiniz PTT adresini belirleyerek ilerleyin.




Artık randevunuz hazır. Bu aşamadan sonra yapacağınız şeyler, DS160 vize onay sayfası, randevu onay formunuz ve pasaportunuzla randevu günü ve saatinde elçilik önünde hazır bulunmak. Destekleyici belgelerde yanınıza alabilirsiniz.
Destekleyici belgelerde;
Uçuş bilgileri, otel ya da kalınacak yere ait rezervasyon/lar, gidiş amacınızı anlatan şirketten alacağınız dilekçe, iş yeri belgeleri, hesap hareketleriniz, daha önce yurtdışı seyahatlerinde bulunduysanız vize sayfalarına ait kopyalar, maaş bordrosu, sgk hizmet dökümü, araç ruhsatı, ev/arsa tapusu vb. evraklar.


Ben birçok dokümanı hazırlayıp gittim. Saat 8:30'daydı randevum. Randevu saatine göre dışarda sıralıyorlar. Örneğin 8:00 randevusuysa, 8:30 olanları sıraya almıyorlar. Bu nedenle randevu saatinize yakın bir saatte elçiliğe gitmenizde fayda var. Yoksa çok beklersiniz. 8:30 randevularını saat 8:15 gibi sıraya soktular ve tek tek içeriye aldılar. Yanınızda elektronik aletler ve çanta bulundurmayın, girişte sadece evraklarınız ve pasaportunuz yanınızda olsun.Çantası olanları bırakmaları için sıraddan çıkartıyorlar. Güvenlik taramasından geçip içeriye giriyorsunuz. Girişte sağ tarafta (Ankara'daki elçilikte yani) memurlar pasaportunuz ve biometrik fotoğrafınızı alıp size sıra numarası veriyorlar. Bir de mülakatı ingilizce mi türkçe mi istediğiniz soruluyor. Sonra bekleme faslı başlıyor. Benim 9:00'da parmak izi sıram geldi.Parmak izini verdiğinizde pasaportunuzu geri verip beklemeniz belirtiliyor. Sonra aynı sıra numarası ile mülakat için tekrar çağrılıyorsunuz. Mülakat için de 9:25'te çağrıldım. Pasaportu teslim edip memurun sorularına kısa ve net cevaplar verdim. Neler mi sordular (?)..
Nereye gidiyorsunuz?
Daha önce Amerika'ya gittiniz mi?
İlkkez mi vizeye başvuruyorsunuz?
Gidiş amacınız?
Çalışıyor musunuz?
Nerde?
Mesleğiniz ne?
Kaç yıldır çalışıyorsunuz?
Ankara'da mı yaşıyorsunuz?
Daha önce yurt dışına çıktınız mı?
Nereye/lere gittiniz?
Kimle gideceksiniz?
Eşinizin amerika vizesi var mı?
Çocuğunuz var mı?

Sonra,
Vizeniz onaylandı iyi yolculuklar diyip bir kağıt veriyorlar. Bu aşamadan sonra vizenizin basılması ve PTT'ye gönderilmesini beklemeniz kafi :)

Bu arada eşim'de başvuru yaptı ve yaklaşık 2 aydır çalışmıyor. Yalnız daha önce Amerika ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerine seyahat etti. Bu nedenle notu iyi yani :). Sorunsuz birşekilde o da vizesini aldı. Ha, toparladığım evrakların hiçbirine bakmadılar. Boşuna bir sürü evrak topladım ama, siz yinede her türlü evrağınızı yanınızda hazır bulundurun. Çünkü mülakatı yapacak memurun o anki tavrı, verdiğiniz cevaplar değerlendirimi etkileyebilir.

Bilgilerinize :)

Sevgiler sevgiler..

melek

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...